Arkadaşlara yardımcı olun hikayesi | Asım Yıldırım
- Açıklama : 1993 yılının hasat zamanıydı. Yozgat'ta ekinler biçiliyor, çiftçilerin yüzü gülüyordu. O sene ayrı bir bereket yaşanıyordu. Gönüllerinin bereketini, yıllar önce yaşatma sevdasında bulmuş kullar da, bu bolluk zamanını değerlendirmenin derdindeydiler. Ahmet Bey, Yozgat'ta kendini talebelere adamış, fedakâr ruhlara yön veren bir babayiğitti. Mehmet Bey'le öğrenci işlerinde dur durak bilmeden çalışırlardı. İkisinin sene içinde en yorulduğu ve Hakk'ın derdiyle en fazla yoğrulduğu zamanlardı bu zamanlar.
Ahmet Bey, Mehmet Bey'e Köseyusuflu Köyü'ne gidip, oradan öğrenciler için durumu müsait olanlardan buğday istemelerini rica etti. Ahmet Bey o gün mutlaka yapılması gereken başka işler sebebiyle kendisi gidemezdi. Toplanan buğdaylar, bir değirmene veriliyor karşılığında un alınıyordu. Bu unla da fakir çocukların bir yıllık ekmek ihtiyacı karşılanıyordu. Mehmet Bey, o gün için bazı işler sebebiyle gitmek istemedi. Lakin öğleden sonra; "Ahmet Hoca demişse gidelim, itaat edip kurtulalım." dedi ve Mustafa Bey'le Köseyusuflu Köyü'ne doğru yola çıktılar. Hâl meclisinin bu nazenin fıtratları, dillerinde vird, gönüllerinde Hakk'ın davası köye vardılar. Kendilerini orada Kâmil isminde bir genç karşıladı.
Ellerindeki teneke ve çuvallarla yürüdüler Hak için bir şeyler isteyecekleri evlerin kapılarına. Kâmil, samimi olduklarını ilk sıraya koyarak onları köyde gezdiriyordu. Anadolu'nun bütün köyleri gibi bu köy de oldukça cömertti. Herkes elinden geldiğince Allah rızası için mallarından veriyordu. Kamil, ekinleri yanan bir teyzeden bahsetmişti ki, o teyze, Mehmet Beyler köye girdiğinden beri onları izliyordu.
Teyzenin gözleri Mehmet Beylerin üzerindeydi. Hep onları izliyordu. Teyze, vakit akşama yaklaştığında misafirlerin kendi evine gelmeyeceklerini anladı. Uzaktan onlara seslendi:
- Evlâdım bakar mısınız?
- Teyze buyurun, dedi Mehmet Bey.
- Evlâdım, bütün evlere girdiniz de, benim evime neden gelmediniz?
- Teyze, Kâmil buralı, biliyorsun. O bize, sizin bütün ekinlerinizin yandığını, bu yüzden, mahcup etmemek için sizden buğday istemememizi söyledi.
- Evlâdım, olsun. Siz her kapıya uğramalısınız değil mi? Kiminin eli boş olsa da duası vardır. Bakın ben sizi bekliyordum.
Teyze, "Sizi bekliyordum." deyince Mehmet ve Mustafa Beyler çok şaşırmışlardı. Neden bekleyecekti ki? Hâlbuki buraya geleceklerinden haberi olan tek kişi Kâmil'di. O da son ânda öğrenmişti.
Mehmet Bey şaşkınlıkla:
- Teyze neden bizi bekliyordun?
- Evlâdım dün gece bir rüya gördüm. Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) geldiler ve bana "Yarın buraya buğday toplayan arkadaşlar gelecek, onlara yardım et!" buyurdular. Heyecan içerisinde uyandım, sizi bekliyordum. Ama bana uğramadan gideceğinizi anlayınca sizi çağırmak zorunda kaldım. Mehmet ve Mustafa Bey ile Kâmil gözyaşları içerisinde rüyayı dinlediler.
Teyze beklemelerini söyleyip içeri girdi. Elinde o günün en düşük değerdeki kâğıt parası ile geldi ve o parayı Mehmet Bey'e uzattı. Mehmet Bey parayı elleri titreyerek aldı.
Yardım etmişti teyze onlara gerçekten, canlarına can katacak, özlerine öz olacak rüyasını anlatmakla. Hizmet ehlinin aşkı ve şevki sürekli taze tutulmalı ve korunmalıydı elbette.
Mehmet Bey; Ahmet Bey'in sözünü dinlediği için seviniyordu. İçimize hizmet etme aşkını verene bin kere hamdolsun, diyordu. Mehmet Bey'in dudaklarından şu sözler döküldü: "Çıkılan yol, varılacak menzile göre güzeldir. Biz muhtaçlara yardım için çıktığımız yolda en güzel yardımları görüyoruz. İtaat etsek, bir derdimiz kalmayacak." Köseyusuflu'dan ayrılırken hava kararmıştı; ama mukaddes yolcuların gönülleri ayrı bir aydınlanmıştı.
Hikaye: Ziya Paşa Akyürek (Sızıntı Dergisi-386. Sayı) - İzlenme : 10671 | Puan : 4.1
- Süre: 05:33 | Tarih : 27.03.2012
- Etiketler : asım yıldırım arkadaşlara yardımcı olun
Yorumlar
ali usta | 01.05.2013
bir insan ın yardımına koşup onu sevindirmek bütün insanlıgı sevindirmek demektir bence. gururu kibiri bir kenera bıraka bilselk. aman banene boş ver gibi sozcükler soylemesek.hep ivedilik le yardımlaşsak bu yardımlaşmayı bütün herkese sevdire bilsek kimse inanın sıkıntı çekmez mutlu huzurlu oluruz. soylenecek çok soz var ama kısa keselim ALLAHA emanet olun.