Puan Ver:
Açıklama : ÇOCUKLUĞUMDAN BERİ dar mekânlardan sıkılır ve bu tür yerlere girmeyip kaçardım. İleri yaşlarda bunun bir hastalık olduğunu anlamış, fakat bu illetten bir türlü kurtulamamıştım.
Oysa ki o dar yerlere, şimdi ister istemez girecektim.

Beni sarıp sarmalamışlar ve uzunca bir tabuta yerleştirmişlerdi. Çevremde dolaşanların seslerini gayet iyi duyuyor ve gözlerim kapalı olmasına rağmen, her nasılsa onları görüyordum.

— Genç yaşta öldü zavallı!. diyorlardı. Halbuki ne kadar çok işleri vardı.

Gerçekten de birçok işim yarım kalmıştı. Meselâ, oğluma iyi bir işyeri açamamış, araba ile renkli televizyonun taksitlerini henüz bitirememiştim. Büyük bir firma kurup, dostlarımı orada toplamak da hayâl olmuştu. Üstelik kış çok yaklaştığı halde odun kömür işini halledememiş ve çatının akan yerlerini aktaramamıştım.

Yarıda kalan işlerimi arka arkaya sıralarken, kulaklarımı çınlatan bir sesle irkildim. Sanki mikrofonla söylenen bu ses, beynimin en ücra köşelerinde yankılanıyor ve:

— Geçti artık geçti!. diyordu.

İçimden: “keşke geçmemiş olsaydı!.” diyordum. Nereden başıma gelmişti o kaza bilmem ki? Halbuki ne kadar da iyi araba kullanırdım.

Olup bitenleri hatırlamaya çalışırken, dostlarımın çevremi sardığını ve içinde bulunduğum tabutun kapağını örtmeye çalıştıklarını fark ettim. Onları engellemek için avazım çıktığı kadar bağırmak ve çırpınmak istediğim halde ne kımıldayabiliyor, ne de bir ses çıkartabiliyordum. Biraz sonra koyu bir karanlıkta kalmış ve gözlerimi, tabutun tahtaları arasından sızan ışığa çevirmiştim. Dehşet içinde:

— Aman Allah’ım!.. dedim. Ne olacak şimdi hâlim?

Korkudan hiçbir şey düşünemiyordum. Bu arada omuzlara kaldırılmış ve sallana sallana götürülmeye başlanmıştım. Dışarıdaki seslerden yağmur yağdığı belli oluyor ve su damlacıklarının sesi, tabutumun gıcırtısına karışıyordu.

Cenâze namazı için câmiye gidiyor olmalıydık.

Câmi deyince aklıma gelmişti. Çok yakınımızda olmasına ve her gün beş defa davet edilmeme rağmen, bir türlü vakit bulup gidememiştim. Ama her zaman söylediğim gibi, elli yaşına gelince namaza başlayacak ve herkesin şikâyet ettiği kötü alışkanlıklarımı terk edecektim.

Evet evet, şu kaza olmasaydı, ileride ne iyi bir insan olacaktım.

Daha önceden duyduğum ve nereden geldiğini kestiremediğim ses:

— Geçti artık geçti!. diye tekrarladı. Bitti artık!.

Biraz sonra namazım kılınmış ve tekrar omuzlara kaldırılmıştım. Mahallemizdeki kahvehanenin önünden geçerken, her gün iskambil oynadığımız arkadaşlarımın neşeli kahkahalarını işitiyor ve “herhalde ölüm haberimi duymamış olacaklar” diye düşünüyordum. Sesler iyice uzaklaştığında, eğik bir şekilde taşındığımı hissederek mezarlığa çıkan yokuşu tırmandığımızı anladım. Şiddetle yağan yağmurun tabuttaki çatlaklardan sızarak kefenimi yer yer ıslattığının da farkındaydım. Buna rağmen, dışarıda konuşulanlara kulak verdim. Dostlarımın bir kısmı piyasadaki durgunluktan bahsediyor, bir kısmı da millî takımın son oyununu methediyordu. Tabutumu taşıyan diğer biri ise, yanındakinin kulağına fısıldayarak:

— Rahmetlinin tersliği, öldüğü günden belli!. diyordu. Sırılsıklam olduk ya!.

Duyduklarım herhalde yanlış olmalıydı. Yoksa bunlar, uykularımı onlar için feda ettiğim dostlarım değil miydi?

Yolculuğum bir müddet sonra bitmiş ve tabutum yere indirilmişti. Kapak tekrar açıldı ve cansız vücudumu yakalayan kollar, beni dibinde su toplanmış olan bir çukura indirdi.

Boylu boyunca yattığım yerden etrafa baktım.

Aman Allah’ım!.. Bu kabir değil miydi?

O âna kadar buraya gireceğimi neden düşünmemiştim?

Sessiz feryatlarımı kimseye duyuramıyor ve dostlarımın, üzerimi örtmek için yarıştığını hissediyordum.

Tekrar koyu bir karanlıkta kalmış ve bütün âcizliğimle dua etmeye başlamıştım.

— Yârabbi!. diyordum. Bir fırsat daha yok mu, senin istediğin gibi bir kul olayım. Ve kabrimi, Cennet bahçelerinden bir bahçeye çevireyim.

Aynı ses, her zamankinden daha şiddetli olarak:

— Geçti artık geçti!. diye tekrarladı. Her şey bitti artık!.

Mezarımı örten tahtaların üzerine atılan toprakların çıkardığı ses gök gürültüsünü andırıyor ve bütün benliğimi sarsıyordu.

Son bir gayretle yerimden fırlayarak gözlerimi açtım. Odamdaki rahat yatağımda yatıyor, fakat korkunç bir kâbus görüyordum. Bitişik dairede oturan doktor arkadaşım, beni ayıltmaya çalışarak:

— Geçti artık geçti!. diye bağırıp duruyordu. Geçti bak, hiçbir şeyin kalmadı!.

Yattığım yerden yavaşça doğruldum. Terden sırılsıklam olmuş ve sanki yirmi kilo birden vermiştim. Dışarıda sağanak hâlinde yağmur yağıyor, şimşek ve gök gürültüsünden bütün ev sarsılıyordu.

Etrafımdakilerin şaşkın bakışları arasında kendimi toplamaya çalışırken:

— Yarabbi!. Sana zerrelerim adedince şükürler olsun!. diyordum. İyi bir kul olmak için, ya bir fırsat daha vermeseydin?

İzlenme : 17381 | Puan : 3.6
Süre: 07:12 | Tarih : 24.12.2011
Etiketler : kabir son durak asım yıldırım şiir dinle video naat
URL      :
Yorumlar
Yazan : imrane sakallı |Tarih : 22.06.2012
allah razı olsun anlayana çok şey bu filim anlamayana boş rabbim hepimize idrak etmeyi nasip etsin inşallah amin .

Yazan : serpil karip |Tarih : 26.12.2011
Cinsan dinlerken bile ürperiyor,mükemmel bir anlatım ve mükemmel bir anlatan,allahım hepsinden razı olsun,bizleri kendimize getirmeye,heyyyy,sen ne yapıyorsun,bak zaman geçiyor,ömrünün nerede nezaman biteceğini bilmeden yaşamaya evam ediyorsun,kalk,doğrul,kendine gel,ALLAH,A yönel,ona doğru yürümeye başla,zamanın yokkkk,zamanın yok demek için bile zamanımız olmayabilir,ALLAH;IM YOLUNDA İAMNLI AHLAKLI BİR ÖMÜR SÜRMEMİZİ VE İMANLI BİR ŞEKİLDE ÖMRÜMÜZÜ TAMAMLAMAYI CÜMLEMİZE NASİP ETSİN İNŞALLAH

Yazan : ömer avcı |Tarih : 26.12.2011
böyle bır nasıhatı bana nasıp eden allaha ve vesıle olupda bu sıstemı kuranlara helalolsun hakkım allah razı olsun şükürler olsun altından kıymetlı bır sabah yaşadım bugün

Yazan : özlem yılmaz |Tarih : 25.09.2010
birkere dinle

Yazan : serap |Tarih : 25.09.2010
her kesin şöyle bir hayatını gözden geçirmesi gerekiyor.hatalarını düzeltmesi için güzel bir hatırlatma.Allah herkese ölümünde hayırlısını nasip etsin.

Yazan : ahmet pırıl |Tarih : 27.08.2010
cok ıyıydı hakkaten allah razı olsun

Yorum Yaz
Ad Soyad: *
E-Mail Adresiniz: *
Yorumunuz: *
Güvenlik No: *
Facebook Paylas

Benzer Videolar